Boyutlar arası bir yolcu olan Anna, asıl dünyasına geri dönmenin yolunu bulmak için “Kuğu Mezarı” adıyla anılan uğursuz lakaba sahip Lohengrin Markisi’nin malikânesine hizmetçi olarak girer.

Orada tesadüfen karşılaştığı Marki Rothbart, Anna’yı kaybolan eşi sanarak zorla sahiplenir ve beklenmedik bir teklif sunar:

“Karımın yerine geç.”

Üstelik Anna’ya, kendi dünyasına geri dönebilmesinin tek yolunun bu dünyadan biriyle bir çocuk sahibi olmaktan geçtiğini de açıklar.

Kararsızlık içinde kıvranırken, Rothbart’ın oğlu Swan Hilt de ona yanaşır ve yalvarır:

“Ben… anneye sahip olmak istiyorum, Anna.”

Sonu baştan yazılmış bir ilişki.
Reddedilemeyecek bir şart.
Ve ne olursa olsun kendi dünyasına dönmek isteyen Anna, sonunda Rothbart’ın teklifini kabul eder…